Gönülden âh! edenin her ‘âh'ına icabet edilmiştir. O'na doğru içten
yükselen hiçbir ses cevapsız kalmamıştır. Elverir ki, biz sesimizi
gönlümüzün sesi haline getirelim.
Tüm yaralarım kapandığında avuç içlerine uzanıp ölmeyi dileyecek kadar sende olmalıyım. Ve sen sevgili yokluğumu avuç içlerine gömecek kadar çok sevmelisin beni..
Ben ağlayan şairim Bana gülmesini öğretmediler Eğil de bir bak mahzun yüzüme Anlatır sana çektiklerimi Birer bıçak yarası gibi Alnımdaki çizgiler
Ben mutluluk nedir bilemedim Saçlarım okşanmaya alışık değil Hep böyle dalıp gider gözlerim Ve ne zaman düşünsem geçen günleri Bir karanlık basar içimi Aydınlık değil
Seni nasıl severim bilirsin Nasıl yanarım özlemler içinde Bastığın yerler cennet olur Bilirim en serin rüzgarla gelirsin Yine de yanar tutuşurum ben Cehennemler içinde.
En mutlu sandığın yerde kederliyim * Ben seninle sensizliği düşünürüm Bir korku düşer içime apansız Burkulur yüreğim Seni şiirlerimde bin yıl yaşatır da Ben bin defa ölürüm
Bir gün yokluğum bir gölge gibi Düşüverirse gözlerine Unutma ağlayan şairini Unutma o günde kapanıp dizlerine Kendi yokluğuma kendim ağlarım Sen ağlama e mi Sen ağlama e mi?
... Şimdi sana dönmek var sevgili..
Kalbimin en derin yerinde, neşter gibisin..
Adın geçtikçe hareket ediyor..
Yaralıyorsun en sağlam yerlerimi..
Nasılda kanatıyorsun bilmeden..
İzin kalıyor geçtiğin her hücremde..
Gidişinle açtığın yaraları,
Dönüşün kapatmaya yetmiyor...
Anladım artık sen bile merhem olamıyorsun
Kanattığın yerlerime..
Şimdi sana dönmek var sevgili..
Aklımın en hatırlanası yerindesin aslında..
Herşey seni hatırlatıyor istemeden..
Herşeyin adı sen sanki...
Ben..
Gözbebeklerinde kendimi görmeyi özledim sevgilim
Merak ettiğim sadece şuki;
Aklına geldiğim oldumu hiç geceleri..?
Göz kapaklarının ardında saklımıydı
Suretim.?
İçin rahat uyudunmu benim yastığım ıslakken?
Sen hiç kendini bir hiç olarak gördünmü bensizken?
Çaresiz kaldınmı benim kadar?
Sevmeden sevildinmi?
Sığındın mı bir insana tereddütsüz, inandınmı?
Sen hiç tanımadığın bir yolda,
En ıssız sokağında tek bırakıldınmı?
Bulanık sularda duru bir yüz aradınmı?
Gidişinin ardından
Öyle bir yorgunluk bıraktınki
Yıllarca uyusam geçmeyecek
Bilirim...
Bilirim sensiz doğacak güneşler..
Sensiz batacak..
Sensiz bitecek günler ve ben
Yokluğuna sığınacağım bu kez.. O bırakmıyacak beni..
Senin gibi... Alıntı
Dost bivefa, felek birahm, devran bisukün,
Dert cok, hemdert yok, düsman
kavi, tali" zebun
(Fuzuli)
Ne güzel demiş....
"Dost vefasız, dünya merhametsiz, devir huzursuz, dert
çok, derdimi paylaşan yok, düşman kuvvetli, talihim zavallı ve çaresiz."
Derdim Çoktur Hangisine Yanayım Yine Tazelendi Yürek Yarası Ben Bu Derde Hande Derman Bulayım Meğer Şah Elinden Ola Çaresi Efendim Efendim Benim Efendim Benim Bu Derdime Derman Efendim
Türlü Donlar Giyer Gülden Naziktir Bülbül Çevreyleme Güle Yazıktır Çok Hasretlik Çektim Bağrım Eziktir Güle Gelir Gelir Canlar Paresi Efendim Efendim Benim Efendim Benim Bu Derdime Derman Efendim
Benim Uzun Boylu Serv-İ Çınarım Yüreğime Bir Od Düştü Yanarım Kıblem Sensin Yönüm Sana Dönerim Mihrabımdır İki Kaşın Arası Efendim Efendim Benim Efendim Benim Bu Derdime Derman Efendim
Dilar İle Muhabbete Doyulmaz Muhabbetten Kaçan İnsan Sayılmaz Münkir Üflemekle Çırağ Soyunmaz Tutusunca Yanar Aşkın Çırası Efendim Efendim Benim Efendim Benim Bu Derdime Derman Efendim
Pir Sultan'ım Katı Yüksek Uçarsın Selamsız Sabahsız Gelir Geçersin Aşkı Muhabbetten Niçin Kaçarsın Böyle Midir İlimizin Töresi Efendim Efendim Benim Efendim Benim Bu Derdime Derman Efendim
"...Züleyha, Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca... Yusuf diye başladı, Yusuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın namesinde
ser-nameden öte kelam yok. Ve Züleyha’nın lügatinde,